admin | 06 Mart 2018 | Dünya, Tüm Manşetler A- A+
Her hangi bir uçak kazası haberi hepimizi korkuya, paniğe ve üzüntüye sevkeder. 2018’in ikinci haftasında Trabzon’daki kazada, Pegasus Hava Yolları’nın Zeynep adlı uçağı, pist dışına savrularak eğimli arazide, denize 25 metre kala durabilmişti.
Kazanın neden meydana geldiği az çok belli ama, yine de kara kutu açıldığında gerçek nedeni resmen öğreneceğiz.
Fakat, konumuz bu değil…
Bu kaza çok ilginç, çok şaşırtıcı ve de çok da hoşuma giden bir başka olayın ortaya çıkmasına neden oldu.
Rahmetli Erdal İnönü’nün ünlü deyimi ile “Gerçeklerin er veya geç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır” sözünü de doğrularcasına.
Trabzon’un okur-yazarı fazla ilçelerinden olan Maçka’da yetişen Turhan Eyüboğlu, emekli olup kenara çekilenlerden değil.
Yazdığı “VATAN Saklı Maçka” adlı kitabın imza gününde, etkinliğin yapıldığı otelin Genel Müdürü Serkan Bey ile aralarında şöyle bir konuşma geçer.
“Gel, seni ben birileriyle tanıştırayım. Sana çok ilginç bir olay anlatacaklar”.
Turhan Bey’in tanıştığı kişiler, Trabzon’da meydana gelen Pegasus uçağının kazası için gelen sigorta şirketinin mensuplarıdır.
Onun, okuyucularına kitabını imzaladığını görünce, şahit oldukları olayın ilgisini çekebileceğini düşünerek paylaşmak ihtiyacı hissederler.
Trabzon Havalimanı’ndaki kazadan sonra hasar gören yolcu uçağı bir operasyonla uygun bir yere çekilir. Bagajdaki bavullar, kabin içi baş üstü dolaplarındaki çantalar ve eşyaların noter, polis ve sigorta şirketi görevlilerinin de gözetiminde sahiplerine teslim edilme işlemlerine başlanır.
Uçakta, mürettebatın dışında 162 yolcu olduğu ve bu yolcuların çoğunluğunun da Trabzonlu veya Trabzon’a gezi amacıyla gelenler olduğu görülür. Rize’den ve bazı ilçelerinden de yolcuların yanı sıra, iki yolcunun da Artvinli olduğu saptanır.
Uçaktaki bu yolcuların, yaşı ve cinsiyeti kayıtlarda vardır, ama ne iş yaptıklarını ve öğrenim durumlarını kimse bilmiyordur.
Örneğin, hepsinin öğrenci olamayacağı gibi, içlerinde bazılarının da okur yazar bile olamayacağı da ihtimal dahilindedir.
Görevliler baş üstü dolaplarındaki çanta ve eşyaları teslim ederken çok şaşırtıcı ve ilginç bir durumla karşı karşıya kalırlar.
162 yolcunun, 120’sinin el bagajlarında veya çantalarında kitap bulunmaktadır.
Ve bu kitaplardan 16’si, Prag doğumlu ünlü romancı Franz Kafka’ya aittir. Görevliler, adını Çekya (Çekoslavakya) diye değiştiren ülkede, 1883’te dünyaya gelip, Almanya’da yaşayan Yahudi asıllı romancının Trabzon’a giden bir uçaktaki yolcular tarafından okunmasına da, yine aynı uçakta 120 yolcunun yanında kitap bulunmasına çok şaşırdıklarını söylerler.
Bu duruma, bir Trabzonlu olarak ben de çok şaşıdım ve de doğrusu inanamadım.
Her ne kadar, Trabzonspor başkanlarından ve eski bakanlardan Nafiz Faruk Özak’ın “Kilometrekareye en fazla ressam düşen şehir” diye haklı övüncüne karşı ben, “Hemşehrilerim çok kitap okur” gibi bir söze de çok temkinli yaklaşmaktayım.
Önce, bu olayın gerçek olup olmadığını bulup çıkarmak ve gerçekse birilerinin de hakkını teslim etmek gerekir diyorum.
Doğrusu ben bu konuyu Facebook’ta “BağımsızHavacılar.Com” adlı sitede gördüm. Onlar da, Trabzon’da yayınlanan Kuzey Ekspres Gazetesi yazarlarından Turhan Eyüboğlu’nun yazısından alıntı yapmışlardı. Önce, bu gazetenin sahibi olan arkadaşım Hasan Kurt’u arayarak, “Bir uçakta bu kadar kitap olmasını sen normal görüyor musun” diye sordum. Olurla, olmaz arası bir çekimser ifadeyle vedalaşıp, ardından yazının sahibi Turhan Eyüboğlu’nu buldum. “Ben gözlerimle görmedim. Orada görevli olan sigortacı arkadaşlara inanıp, yazdım” diyordu.
Ben, yazıyı sosyal medyada hesaplarıma koyunca birçok beğeni geldi. Fakat olayı doğrulayan önemli bir mesajı Linkedin hesabımdan, Pegasus Havayolları Genel Müdür Yardımcısı Boğaç Uğurluteğin arkadaşım vererek şöyle yazıyordu. “Teyid ediyorum, bizzat şahit oldum. Hem çok şaşırdım, hem de çok mutlu oldum”.
Bu sözler benim için senet gibidir.
Artık kesin olarak diyebilirim ki, Trabzon uçağındaki Doğu Karadenizli yolcuların 120’sı kitapsever, 16’sı da Kafka severdir.
Konuya ilgi duyup sosyal medyadan bana yazan Havacılık hukuku uzmanı Yaşar Öztürk (Ki, Trabzon Lisesi mezunudur) “Kitapseverlere ve okuma yönünden bazılarının iddiasının aksinin çıkması yönünden güzel bir haber” diyordu. Ancak, yolcuların eşyasının açılıp, tespit yapılmasının yasal olmadığını söylerken haklıydı, ancak yolcuların orada olduğu bilgisini ben yazmayı ihmal etmiştim.
Tekrar konumuza dönersek, yolcuların hepsi öğrenci veya gurup tur yolcusu olsa ve tatile gidiyor olsalar yanlarında birer ikişer kitap bulundurmaları çok normal. Kafka’nın romanlarının bulunması da. Biz bu uçaktaki yolcuların demografik yapı özelliklerini bilmiyoruz. Bunu bilmek bu gerçeği değiştirmez. Ama bu üzerinde iyi bir araştırma yapılabilecek bir durumdur.
Bir uçak kazasına sevinmek mümkün değil ama, ülkem adına, milletim adına ve de Karadenizliler adına bu kaza bir gerçeği ortaya çıkardığı için mutlu oldum dersem lütfen hoş görün ve kızmayın bana.
Kitapların yakıldığı, toplatıldığı, suç unsuru olduğu için saklandığı dönemleri yaşayan bir neslin evlatlarının bu kadar kitapsever olması doğrusu umutlarımızı yeşertiyor.
Kitap ve okumaya uzak olduğunu asla düşünmediğim Karadeniz halkının, yetiştirdiği aydınlarla, ülke yönetiminde söz sahibi olmasını ve de bilimde, sanatta kültürde seçkin isimler yetiştirdiğini görmek bu olayla doğrudan bağlantılıdır ve de örtüşmektedir.
İslam’ın ilk emri “Oku” diyorsa, uçakta da, otobüste de fırsat bulduğumuz her yerde her zaman kitap okumalıyız. Tıpkı, Pegasus uçağındaki kazazede yolcular gibi.
İyi ve emniyetli uçuşlar Türkiye’m…
Musa Alioğlu/Yeni Birlik