admin | 16 Nisan 2018 | Dünya, Tüm Manşetler A- A+
Pegasus Genel Müdürü Mehmet Nane “İş konuşuyoruz” programının konuğu oldu. Nane üçüncü havalimanının sektöre getireceklerinden, pistten çıkan Trabzon uçağı olayına kadar pek çok açıklamalarda bulundu.
Bundan sonraki iş yaşamında daha çok değer katacak projelerde gerçekleştirmek istediğini anlatan Nane ev ve iş hayatı dengesini kurmanın kendisi için zor bir süreç olduğundan ama bunu başardığından bahsetti ve ekledi: Kızımın ilk 5 yaşına nasıl geldiğini hatırlamıyorum. Oğlumda bu hatayı yapmamaya çalıştım.
TeknoSA, CarrefourSA ve Pegasus… Üç farklı disiplin yönettiniz? Bu farklı işleri yönetme arasında nasıl bir fark var?
Ortak nokta müşteri. Nihai müşteriyle hitap eden sektörler. Birinde elektronik satıyorduk, birinde gıda idi. Şimdi de koltuk satıyoruz. Farklı disiplinler olarak görülebiliyor ama algoritmik olarak baktığımız zaman müşteriden iyi anlamanız gerekiyor.
Ticaretin dili bir noktada bir diyebilir o halde?
Hangi işi yapıyorsanız yaptığınız hizmet veya ürettiğiniz ürün nihai tüketiciyle gidiyorsa iyi bir ürün üreteceksiniz. Müşterinizi anlayacaksınız istediği şekilde sunacaksınız. Pazarcı da olsanız internette ticaret de yapıyor olsanız müşteriniz sizden alışverişi yapar. Size yönelik talep oluşur.
3. havalimanı sektöre nasıl bir hava getirecek?
Türkiye hava sahası olarak baktığımızda ciddi bir yapıya sahip. İstanbul önemli bir hub. Mevcut alanlar yolcu adetlerini doldurdular. Arayışa itti bizi bu. Üçüncü havalimanının yapılması havacılığın önünü açacak. Türkiye’nin havacılıkta bölgede büyük bir güç haline gelmesine olanak sağlayacak. Mevcuttaki kapasitenin üstünde yolcular gelecek. Ülkemizin önemine ek bir destek getirecek. Çok doğru bir adımdır. Yapmak için geç bile kaldık.
Dolar maliyetleri artıyor. Yakıt sizin için önemli bir gider. Bu sizi nasıl etkiliyor?
Akaryakıt havacılık şirketindeki en önemli girdi. Bizim en büyük gider kalemimiz. Pegasus özelinde giderimizin 4’te 1 yakıttan dolayı oluşuyor. Buradaki sıkıntı tahmin edilemeyen yakıt fiyatlarından kaynaklanıyor. Bütçe yaparken böyle yapıyoruz. Yukarı doğru gitmesi maliyet yapımızı değiştiriyor. Fiyatlama iç dengeleri bozuyor. Kar beklerken zarara dönmesine hizmetlerde sıkıntıya neden oluyor. Bu seneye bakacak olursak petrolün tonunu 630 dolarlar civarında öngörmüştük. İlk aydan 650 dolarlar geldi. Gider kalemi olarak sapmasına neden oldu.
Ne oluyor bu şirketlerin kendi içinde giderlerin ön görülemez olmasına neden oluyor…
Yatırımların da bir yandan devam ettiğini görüyoruz…
100 uçaklık bir teşvik aldık 2012 yılında tarihinde o zaman yapılan en büyük satın alma anlaşmasıydı. Bu amaçla hayata geçirdik. Türkiye uzun vadeli baktığımızda uzun vadeli ivme gösteren bir ülke. Emtia dünyada her zaman değişkenlik gösterir. Orta uzun vadeli yatırımları engellerse bunu kaçırıyorsunuz. Orta uzun vadeli yatırım planları yapmazsınız, işinizi sağlıklı yapmazsınız. Ülkemizin geleceğine inandığımız için bu yatırımları sekteye uğratmıyoruz. Kısa vadeli dalgalanmaları yönetmeye çalışıyoruz.
‘İşin merkezine iyi insan ilişkilerini ön plana koyuyorum’ diye bir sözünüz var. Neden önce iyi insan ilişkileri? Mesela zamanında işe gelmeyen birine bakışınız ne olur?
Siz işe zamanında gelmeyen birine önyargı ile yaklaşır ona bir empati göstermeden sert bir şekilde eleştirirseniz bu iyi biri ilişkinin başlangıcı olmuyor. Karşılıklı ilişkilerde empati ile yaklaşmak ilişkinin iyi başlamasına neden olur. Sürekli geç gelmeyi adet edinmiş biri değilse değişik nedenlerle huy yapmamışsa bunu onunla konuşup neden geç kaldığını anlamaya çalışırsanız gönlünde taht kurarsınız o personelin. Kaza yapmış olabilir. Çocuğunu götürürken sıkıntı olabilir. Konuyu öğrenmeden ön yargı empatik olmanın tersi oluyor. Empatiyle her zaman 1-0 önde başlarsınız. İnsanlar sizi kandırsın sevgi böceğisiniz bu demek değil. Empati ile başladığınızda iyi niyetle masaya oturmuş oluyorsunuz. Karşı taraf size negatif bir davranış sergilerse buna bir reaksiyonunuz olur. Ben hep iyi niyetle samimiyetle başlarım, bunun zararını görmedim.
Sizi biraz daha sabırlı yapmıştır iş hayatında o halde empatiyi öne koymak…
Hayattaki acı olayların size bıraktığı bir şey bu. Olaylara karşı sakinlikle bakmaya zorluyor. Ne kadar sakin bakarsanız o kadar objektif oluyorsunuz. Aklınızla olayları irdelerseniz daha objektif kararlar vermenize neden oluyor. Artı değer görünce bu huyunuza yatırım yapıp bu yönünüzü geliştiriyorsunuz. Atalarımız boşuna tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır dememiş. Her zaman bir tercih noktası olduğunda tercih edilen insan yapar sizi.
Sabır ve yönetimden bahsetmişken,
Trabzon uçağının pistte yaşadıkları da çok sakin olmanız gereken bir süreçti sanıyorum…
Biz krizlere hazırlıklı olmak için tatbikatlar yapıyoruz. Allah bir daha göstermesin böyle bir olay. Ekiplerimiz böyle durumlarda nasıl davranacağımızı bildiğimiz için hızlıca organize olduk.
12:30 gibi işimdeydim. Evimle işim arası 65 kilometre yol da müsaitti 45 dakikada aldım o yolu. Anında haber geldi. 20 den farklı bölümden arkadaşlarımız vardı. Herkes konusuna hakim olduğu için ilgili yerel otoritelerle de temas halinde yönetmeye çalıştık. Hazırlıklı olamaya devam edeceğiz.
Kurumların insan hayatında izler vardır. Boğaziçi mezunusunuz, ne demek sizin için Boğaziçi?
Mezun olduğum okullar benim hayatımda çok önemli yer tutmuştur. 5 yıl okudum 5 yıl yatılı kaldım Boğaziçi’nde. 5 yılın 3 yılında da yurt amirliği yaptım. Bu bana 18 yaşında İstanbul’da kendi ayaklarımın üstünde durmayı öğretti. Size ders çalış diyen yok. Yemeğinizi yapan anneniz yok. Yatağınızı da siz topluyorsunuz. Dersinize de siz kendiniz çalışmak zorundasınız. Başarı ve başarısızlığı ayıran çizginiz oluyor. Hayat üniversitesini bitiriyorsunuz. Kendinize bunu kanıtlıyorsunuz. Boğaziçi tek başına ayakta durabilmeyi kendi kendime bakabilmeyi öğretti. Bu özgüveni bana verdi. Mezun olduğum lise bana bir bireyin nasıl toplumu değiştirebileceğini öğretti. İnsanın kendini kontrol ederse dünyayı değiştirebilir, bu bilgi birikim yetkinliğini verdi.
Sizi gelecek iş hayatınız için heveslendiren bir şey var mı?
Bu sene 30. yılımı tamamladım iş hayatımda bundan sonra değer yaratarak mutlu olmak isterim. 52’inci yaşımı doldurdum. Bu birikimi ülkeme değer yaratacak bir şekilde kullanmak benim için en büyük tatmin unsurlarından biri olacak bundan sonra. Belli birikimleri kullanamıyorsanız sizle beraber yok olup gidiyor. Bir kişiye ek istihdam 4 kişinin hayatına dokunuyorsunuz. Ülkenize farklılık yaratacak bir unsur oluyorsa ülkemize ek bir turist getiriyorsanız. Ülkemize 1000 dolar yabancı para cinsinden para harcamış oluyoruz. Bu bulunduğunuz ortam değer üretmeye milletimize farklı bir bakış açısına yönelik çalışmalar yaparsak fark etmez. Ne yaparsak yapalım değer yaratmak önemli olmak zorunda. Değer yaratacak faaliyetlerime devam etmek istiyorum.
Bu kadar yoğun tempoda evle özel hayat dengesini nasıl kuruyorsunuz?
Belli noktalarda hayır demeyi bilmeniz lazım. Hafta içinde günah çıkartayım ailemle olamıyorum. Pazar günleri bizim aile bireyleriyle beraber olduğumuz tek gün. Bu gözle baktığımızda Pazar gününü aileme ayırmaya çalışıyorum. Evden dışarı çıkmamaya bu zamanı aile bireylerimle harcamaya, spor müsabakası izlemeye sinema, tiyatro varsa takip ettiğimiz varsa bunu izlemeye çalışıyoruz. İki lokma bir şey yiyoruz. Ailemle bir arada olduğumda kesintisiz bir arada olmaya çalışıyorum. Bu zaman işle özel hayat ayrımı için ilk başlarda çok sıkıntı çektim. Vicdan azabı çektim. Kızımın ilk 5 yaşına nasıl geldiğini hatırlamıyorum. Oğlumda bu hatayı yapmamaya çalıştım.
Mesela en büyük vicdan azabı kızımın büyüdüğünü hatırlamıyorum benim için bir yaradır. Bunu yönetmeye çalışıyorum.
En sevdiğiniz yazarlar, filmler ve müzik desek…
Agatha Christie çok severim. Casus filmleri ve biyografi filmleri Bond serileri. Hercul Poirot’u severim. Doğu Ekspresinde Cinayet’i yeni izledim. Şairler Turgut Uyar çok severim. Kendimi anlamaya ve tanıtmada faydalı olur.
Müzik yelpazem geniş Aşık Mahsuni, Pink Floyd moduma göre müzik dinlerdim. Beni doldurabilecek şeyler dinlerim. Junk’la ilgim yoktur. Çok geniştir yelpazem.