“THY’DE ÇALIŞMAK BİR AYRICALIKTIR”

Türkiye’nin sivil havacılık ve özel sektör havacılık cenahında başarılı çalışmalara imza atan Yeni Birlik Gazetesi Yazarı Musa Alioğlu, bu haftaki köşe yazısında THY çalışanlarına yapılan zammın ayrıntılarını kaleme aldı. 

Musa Alioğlu’nun “THY’DE ÇALIŞMAK BİR AYRICALIKTIR” Başlıklı Köşe Yazısı

Ülke seçim sonuçlarına odaklanmışken, çalışanlar, dar gelirliler ve emekçiler daha iyi hayat koşullarına kavuşabilmek için zorlu bir gayretin içinde kıvranmaktadır.

İster kamu, isterse özel sektörde olsun tüm çalışanlar, mavi yakalılar, beyaz yakalılar ay sonunu nasıl getiririmin ince hesabını yapıyor, kara kara düşünüyorlar.

Birileri böyle zorluklar yaşarken geçen hafta, Türk Hava Yolları’nda yetkili olan Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Hava-İş), toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin uzamasından şikayetçi olup, işvereni bir anlamda eleştiren bir açıklama yaptı. Bu açıklamadan sonra, tıkanan görüşmeler için arabulucu atandı ve süreç hızlandı. Ben de bu kaprisli sendikanın yaptığı şikayetten yola çıkarak bir yazı yazdım. Pazar günü yayınlanan bu yazıdan sonra, aynı gece THY açıklama yaparak toplu iş sözleşmesinin pazartesi imzalanacağını açıkladı. Davete icabet edip, THY Genel Müdürlüğü VIP Salonunda yerimizi aldık.

26’inci Toplu İş Sözleşmesi imza töreni masasında THY Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı İlker Aycı ve Hava-İş Genel Başkanı Ali Kemal Tatlıbal yan yana oturdu. THY’deki işi vize takip memuru olan birinin, koskoca şirketin başkanıyla aynı masada oturması demokrasinin bir nimeti olsa gerek.

İlker Bey, çok nazik, çok iyi bir ev sahibi olarak, sözlerini seçerek söze başladı.

Fedakarlık ve özveri gibi vurgular yapıp, Tatlıbal ve arkadaşlarına hoş geldiniz diyerek sözü misafirine bıraktı. İlker Bey verebildiğimizin en iyisini verdik derken, Ali Kemal Tatlıbal da Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın da verilen zammı çok beğendiğini özellikle vurguluyordu.

Törene katılan sendikacı arkadaşlarının çok da mutlu olmadığını biliyor olmalı ki sözleriyle onları rahatlatmakta gayretini sergiledi. “En iyi sendikacı işverenden en çok zammı kazanan sendikacıdır” görüşü ile yetişen sendikacılar aldıkları bu ücret artışlarının başka sektörlerde olmadığını bilseler, bunu öpüp başlarına koyarlardı.

Hava-İş, ertesi gün bir açıklama daha yaparak, tabandan bazı rahatsızlıklar gelmiş olmalı ki, onlara cevaben elde ettikleri kazanımları tek tek sıralıyorlardı.

Sendikanın alamadığı, THY’nin verdiği haklara bir bakıp, bu haklar başka yerde var mı diye sormakta büyük fayda var.

THY çalışanları bakın neler alacakmış:

“İmza Parası: Tüm üyelere net 5000 TL imza parası yatırılacaktır.

Maaş Zammı: Birinci yıl / ilk 6 Ay zam oranı Aralık 2018 indeks sayısının Haziran 2018 indeks sayısına göre hesaplanan değişim oranı üzerine yüzde 2 zam alınmıştır, bu da yüzde12,19’a tekabül etmektedir. Bu zam oranına göre kıdem tazminatları, iş tazminatları ve ikili/üçlü vardiya prim tutarları arttırılmıştır. Sözleşme geçerlilik süresi 01.01.2019 tarihinden itibaren olduğundan dolayı 08.02.2019, 08.03.2019 ve 08.04.2019 tarihlerinde alınan maaşlar yukarıda belirtilen kalemlerdeki zamlar dikkate alınarak THY A.O. tarafından tekrardan hesaplanacak ve fark olarak çalışanların hesabına yatırılacaktır.

Vardiya ve Ek Vardiya Primi: 25. Dönem Toplu İş Sözleşmesine göre vardiya düzeninde çalışan personelden hafta tatili (vardiya gereği kullanılan tatil), genel tatil, ulusal bayram ve yıllık ücretli izin dışındaki işe gelmemelerde vardiya primi kesintisi yapılmaktaydı. Bu izinlere ek olarak erkek personelin kullandığı doğum izni, evlenme izni ve ölüm izni eklenmiştir.

Yıllık Kıdem ve İş Tazminatı Kademe Terfii: Kademe terfi süreçleri 25. Dönem Toplu İş Sözleşmesine göre her yıl ikramiye dönemlerinde yapılmaktaydı 26. Dönem Toplu İş Sözleşmesiyle beraber; İş tazminatı kademe ilerlemesi; kademe ilerlemesi hakedişi ayın ilk gününe gelenlerin ilgili ayın ilk günü, kademe ilerlemesi hakedişi ayın diğer günlerine denk gelenlerin ise takip eden ayın ilk günü yapılacak.,

Evlenme İzni, Doğum İzni kullanan erkek personel, Ölüm izni kullanan vardiyalı ve uçucu personelden kesinti yapılmayacaktır.

Kreş yardımı: 1040 TL’den belge aranmaksızın birinci yıl için aylık brüt 1500 TL’ye, ikinci yıl için 1650 TL’ye ve üçüncü yıl için 1800 TL’ye arttırılmıştır.

Doğum Yardımı: 750 TL’den birinci yıl için 865 TL’ye, ikinci yıl için 955 TL’ye ve üçüncü yıl için 1050 TL’ye arttırılmıştır.

Ölüm Yardımı: 2090 TL’den birinci yıl için 2400 TL’ye, ikinci yıl için 2640 TL’ye ve üçüncü yıl için 2900 TL’ye arttırılmıştır.

Evlenme Yardımı: 1645 TL’den birinci yıl için 1900 TL’ye, ikinci yıl için 2090 TL’ye ve üçüncü yıl için 2300 TL’ye arttırılmıştır.

Sosyal Yardım: 750 TL’den birinci yıl için 865 TL’ye, ikinci yıl için 955 TL’ye ve üçüncü yıl için 1050 TL’ye arttırılmıştır.”

Verilen tüm bu haklara, kim neden itiraz eder anlamak zor. THY, elinden gelenin en iyisini yapmış ve sözleşmeyi olumlu hale getirmek için fedakarlık yapmıştır. Taşınma sürecinin getirdiği maddi külfete bakarak, THY’yi anlamaya çalışmalıyız.

Uçucu personelin haklarının tesliminde bir gecikme olmuş olacak ki, Hava-İş’in bu konudaki açıklaması da şöyle;

“Uçucu personel haklarını kapsayan 95. Madde ve ekleri ile ilgili görüşmeler esnasında uçuş komisyonun detaylı çalışmalarının zaman alması ve yeni havalimanına taşınma süreci içerisindeki belirsizlikler nedeniyle 95. Maddenin net olarak oluşturulmasını etkilemiştir. Ancak THY A.O. ile tüm personelin maaş zamları konusunda mutabık kalınmıştır ve ücret artışlarının personel maaşlarına ivedi yansıtılması amacıyla 95. Madde görüşmeleri devam edecek şekilde Toplu İş Sözleşmesi imzalanmıştır. Ekip Planlama Başkanlığının Hava-İş Sendikası temsilcileri ile yapmış olduğu detaylı iyileştirme görüşmeleri devam etmektedir. Uçuş ekiplerinin uçuş planlamaları konusundaki iyileştirmeler ayrıca detaylı olarak uçuş ekiplerine bildirilecektir.”

Hava-İş Yönetim Kurulu imzasını taşıyan bu bildirinin son cümlesi aynen şöyle;

“Sizlerin, maddi kazancınızın yanı sıra, manevi huzurunuzun da bizler için azami ehemmiyet arz ettiğini bildirmek isteriz”

Evet, manevi huzur çok güzel bir şey, ama maddi huzur artık daha önemlidir. Çünkü, hayat şartları çok zorluyor ve maneviyat da bundan zarar görüyor.

Sendika’nın bakış açısına göre maneviyat daha önemli olabilir. Bana göre THY’de çalışmak da önemli bir kazanımdır. İşi olan veya olmayan birçok kişi, THY ve bağlı kuruluşlarda çalışmak için can atıyor. Sadece kabin memurluğu için bir defada 30 bin kişi başvuruda bulunuyor.

En çok tercih edilen bir kuruluş olarak THY’de sendika bulunması güzel bir durum, ama sendikanın bu durumdan farklı sonuçlar çıkarmaya çalışması da THY’ye de sendikaya da zarar verebilir.

Demokratik hayat, tüm sınıf ve katmanlar tarafından ortaklaşa oluşur. Karşılıklı olarak hak ve menfaatlere saygı duyarak anlayışlı bir ortamı birlikte yaratmalıyız.

İyi uçuşlar Türkiye’m…