admin | 27 Mart 2020 | Dünya, Tüm Manşetler A- A+
COVID-19 salgını etkisini sürdürürken mücadele için farklı araçlar kullanıma sunuluyor. Uzaktan kumanda edilebilen dronelar 4 farklı şekilde salgınla mücadelede kullanılıyor.
İlk olarak Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve daha sonra COVID-19 olarak adlandırılan yeni tip koronavirus; insanların hayatına, sağlığına ve küresel ekonomiye potansiyel bir tehdit olmayı sürdürüyor.
Çin’li yetkililer COVID-19 salgınıyla mücadelede yardımcı olabilecek yeni teknolojiler bulmak amacıyla özel sektörle iş birlikleri gerçekleştirdi.
Bu süreçte, drone üreticileri ve Çin’li yetkililer kamu güvenliği uygulamaları için insansız hava araçlarından faydalandılar.
Uzaktan kumandayla kontrol edilen dronelar insan etkileşimlerini minimuma indirmesi açısından bu mücadeleye önemli katkı sağladı.
Drone üreticisi DJI’ın yerel ortaklarıyla gerçekleştirdiği görüşmeler sonucu virüsle mücadelede dronelar 4 şekilde konumlandırıldı: iletişimi kolaylaştırmak, alanları dezenfekte etmek, gerekli malzemeleri teslim etmek ve vücut sıcaklıklarını ölçmek.
Şirket, bu uygulamalarla droneların COVID-19’la mücadelede kullanılabileceği alanlar hakkında herkese ilham vermeyi hedefleyerek salgınla savaşta aşağıdaki görevleri gerçekleştiriyor:
1. Kentleri denetliyor ve gerekli duyuruları yapıyor
Dünyanın dört bir yanındaki arama kurtarma çalışmalarında gördüğümüz üzere dronelar geniş alanları görüntülemek ve coğrafi olarak zor alanlarda iletişim kurulmasına yardımcı olan araçlar haline geldi.
İtalya’daki karantina drone ile denetleniyor. Bu özellikler COVID-19 paniğini yaşayan yoğun kentleri denetlemek ve burada sağlıklı iletişim kurulmasına yardımcı olmak adına kritik önem taşıyor.
Dronelar yardımıyla yetkililer bir alanı verimli bir şekilde denetlemenin yanı sıra maske takılması, içeride kalınması gibi duyuruları da yapabiliyor.
Bütün bunlar yetkililerin enfekte olmuş insanlarla yakın temasta bulunmasını da engelliyor.
2. Kritik malzemeleri teslim ediyor
Pandemiyle birlikte insanların evlerinde kalması paket ve gıda dağıtım sistemlerine ciddi bir yük bindirdi. Bu noktada dronela paket teslimatları kritik tıbbi malzemeleri dağıtmanın etkili ve temassız bir yolu olarak ortaya çıktı.
Dronelarla her iki taraf için de riski bertaraf ederek 6 kg’ya kadar paketleri teslim edilebiliyor. Bu da özellikle virüs tedavisi yapılan hastaneler gibi virüsün varlığının doğrulandığı alanlarda hayati önem taşıyor.
3. Kamu alanlarını dezenfekte ediyor
Her geçen gün virüs hakkında yeni bilgiler elde edilmesiyle birlikte virüsün birkaç saatten birkaç güne kadar sert yüzeylerde (sandalyeler, masalar) yaşayabildiğine dair teoriler güçleniyor.
Bu da enfekte olmuş kişilerin kamusal alanlarda virüsü başkalarına bulaşma riskini doğuruyor.
Dronelarla kamu alanları dezenfekte ediliyor. Kamusal alanları dezenfekte etmek ve COVID-19’un yayılmasını önlemek amacıyla, yerel sağlık yetkilileri, bu alanları verimli bir şekilde dezenfekte etmek amacıyla droneları test ettiler.
Daha önce tarımsal ilaçlama için kullanılan püskürtme uçağı dezenfektanlarla doldurularak tüm kamusal alanların dezenfekte edilmesi sağlandı.
Yeni dezenfeksiyon işlem etkinliğinin detaylı ölçümü henüz tamamlanmamakla birlikte, hız ve alan bakımından oldukça etkili.
Bir püskürtme uçağı, 16 litrelik bir püskürtme tankı saatte 100 bin m2’lik alanı dezenfekte edebiliyor.
4. Vücut ısısını ölçüyor
Çin’de COVID-19’un yayılımını sınırlamak amacıyla alınan önlemlerden biri de apartmanda yaşayanlar. Dışarıdan gelen ziyaretçileri binaya kabul etmeden önce basit bir ateş ölçümü uyguladı.
Uygulama genel olarak etkili olmakla birlikte bu kontrolleri yapan personeller için güvenli bir yol değil.
Personel, her bir kişiyi geleneksel bir el tipi kızılötesi termometreyle ölçtüğünden, enfekte olma riski bulunuyor.
Dronelar pekçok alanda kullanılıyor. Bu riski ortadan kaldırmak amacıyla; bazı ekipler vücut ısılarını ölçmede kızılötesi kameralarla donatılmış droneları kullanıyor.
DJI’ın mühendis ekibi uçan kızılötesi kameralarla insan vücut sıcaklığının ölçülebilmesi için bazı testler gerçekleştirdi.
Bu testlerin sonucunda termal kameranın görüş alanına pamuklu bir çubuk takılarak kameranın doğru ölçüm yapabildiği görüldü.
Ölçüm için kalibre edilmiş dron, personel güvenli bir mesafedeyken bu işlemi gerçekleştirebiliyor.
Sonuçlar cesaret verici olsa da, droneların standart tıbbi veriler elde etmek için tasarlanmadığını belirtmek gerekiyor.
Ölçüm işlemleri sırasında prosedürlere harfiyen uymak büyük önem taşıyor.
Sağlık sektöründe droneların geleceği
Droneların sağlık sektöründe kullanılmasında COVID-19 salgını ilk örnek değil. Tanzanya ve Zanzibar’da sıtmayla savaşmak amacıyla püskürtme uçaklarından faydalanıyor.
Bir grup araştırmacı, sıtma taşıyan sivrisineklerin çoğalmasını önlemek için dronlarla pirinç tarlalarına kimyasal püskürtme uygulaması gerçekleştiriyor.