admin | 11 Temmuz 2023 | Dünya, Tüm Manşetler A- A+
2022 Yılı bir çok kurum için global pandeminin ilk ağır etkilerinin sönümlenmeye başladığı ancak yeni varyantların olumsuz baskılarının devam ettiği, bu paralelde de ileriye dönük belirsizliklerin devam ettiği bir yıl olarak başladı.
Artan jeopolitik tansiyon ve global makroekonomik gelişmeler de bir yandan endişe unsuru olarak devam ederken yaşanan tüm bu gelişmelerin en çok etkilediği sektörlerin başında hiç kuşkusuz havacılık geliyordu.
Ancak geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde varyantların başarılı bir şekilde kontrol altına alınmasıyla birlikte havacılık sektörü üzerindeki belirsizlik bulutları da dağılmaya başladı.
Sektör pandemi süresince özellikle seyahat kısıtlamaları nedeniyle aldığı yaraları hızla sarmaya başladı.
Seyahat yasaklarının kaldırılmasından sonra talepte oldukça hızlı bir artış yakalayan sektör kısa sürede yeniden eski canlı günlerine dönmeyi başardı.
Sektörde yaşanan bu gelişmelerin Pegasus Hava Yolları çatısı altında nasıl bir karşılığının olduğunu kurumun CEO’su Güliz Öztürk’e sorduk.
“DÜNYANIN OPERASYONEL KÂRLILIĞI EN YÜKSEK HAVA YOLU ŞİRKETİ OLDUK”
Kısıtlamalar gevşetildiğinde seyahat talebinin kuvvetli bir ivmeyle hareketlenebileceğine dair beklentiler doğrultusunda, potansiyel talebi karşılamak adına operasyonel yapılarını ve tüm iş birimlerindeki çalışma arkadaşlarını hazır tuttuklarını ifade eden Öztürk, talepteki artışı karşılamak üzere kapasiteyi artırdıklarını da sözlerine ekliyor.
Pazardaki hareketlenmeyi operasyonel ve finansal açıdan hazırlıklı karşıladıklarını söyleyen Öztürk “2022 yılı performansımızla dünyanın operasyonel kârlılığı en yüksek hava yolu şirketi olduk. 2023 yılının ilk yarısında da global enflasyonist ortamın etkileri ve maalesef hepimizi üzüntüye boğan deprem felaketiyle karşılaştık. Ancak yaz sezonu için beklentilerimiz olumlu” diyerek devam ediyor sözlerine.
Pegasus Hava Yolları, Haziran 2023 itibarıyla 7.258 çalışana sahip. Pandeminin getirdiği zorluk ve fırsatlar doğrultusunda aksiyonlarını planlayarak yeni uygulamalar geliştirmeye ve süreçleri iyileştirmeye devam ettiklerini aktaran Güliz Öztürk, insan odaklı İK ve iş gücü stratejileri ile yapay zekâ, otomasyon, veri analitiği ve diğer gelişmiş teknolojileri harmanlayarak, çalışanların daha yaratıcı ve stratejik görevlere odaklanmasını ve yaptığı işte katma değer yaratmasını sağlayan, etkin ve verimli bir şirket iklimi için çalıştıklarını dile getiriyor.
“Özellikle pandemiyle birlikte uzaktan çalışma uygulamalarının önemi ortaya çıktı. Bu kapsamda bizler de hibrit çalışma modelini etkin bir şekilde hayatımıza adapte ettik. Çalışanlarımıza esnek çalışma saatlerinin yanı sıra farklı şehirlerden hatta ülkelerden çalışma imkânı sunacak şekilde stratejilerimizi kurgulayarak, çalışanlarımızın iş ve özel yaşamlarını daha iyi dengelemelerine olanak sağladık” diyor Öztürk.
Değişen iş gücü piyasasında rekabeti koruyabilmek adına Pegasus çatısı altında hayata geçirilen çalışmaları sorduğumuzda ise özellikle genç yeteneklere yatırım yapmayı çok önemli bulduklarını aktaran Öztürk, “Cadet pilot yetiştirme programımız ve Goyoung gençlik programımızla yeni yeteneklere yatırım yapıyoruz. Şirket içerisinde teknik ve kişisel gelişimi destekleyici eğitim programlarımızla çalışanlarımızın yeteneklerini geliştirmek için fırsatlar sunuyor; yetenekleri elde tutmaya, değişen iş taleplerine karşı iş gücünü geliştirmeye devam ediyoruz” diyor.
Bunun yanı sıra pandemi dönemi ve sonrası iş dünyasında eşitlik, çeşitlilik, kapsayıcılık kültürünün daha da önem kazandığına dikkat çeken Öztürk, “Pegasus olarak küresel iş gücüne uyum sağlamak, çeşitlilik ve kapsayıcılığı teşvik etmek için farkındalık artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kazandırdık. Gönüllü çalışma gruplarımızla birlikte toplumsal cinsiyet eşitliği rehberimizi oluşturulması, kapsayıcılık raporumuzun yayınlanması gibi farklı aksiyonları hayata geçirmek üzere çalışmalarımızı yürütüyoruz” diyor.
“TOPLAM KAPASİTEYİ YÜZDE 20 ARTIRACAĞIZ”
Global enflasyonist baskıların planlama yapmayı bir hayli zorlaştırdığı böylesi bir dönemde gelecek döneme ilişkin büyüme stratejilerini nasıl şekillendirdiklerini soruyoruz Güliz Öztürk’e… Yılın ilk beş ayında Pegasus. Hava Yolları’nın kapasitesini geçen yıla göre yüzde 30, misafir sayısını ise yüzde 27 oranında büyüttüklerini ifade eden Öztürk yüksek yaz sezonu öncesinde elde ettikleri bu ivmeden oldukça memnun olduklarını dile getiriyor.
Dış hat misafir sayısında yüzde 37 oranında bir büyüme kaydedildiğini aktaran Öztürk, tüm bunların yanı sıra kilit operasyonel ve finansal performans sonuçlarını da 2023 yılında geliştirmeyi ve iyileştirmeyi hedeflediklerinin altını çiziyor.
Öztürk, bu yıl içerisinde toplam kapasiteyi yüzde 20 oranında artıracaklarını sözlerine ekliyor ve şöyle devam ediyor: “Filo büyüklüğümüzün Cumhuriyetin 100’üncü yılında 100 uçak eşiğini aşmasını ve büyümeye devam etmesini planlıyoruz. Dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik, çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık odaklarımızı sürdürüyoruz. ‘Rotamız sürdürülebilir bir gelecek’ diyerek havacılığın sürdürülebilirlik hedeflerini içtenlikle destekliyoruz. Öncü dijital dönüşüm çalışmalarımız, yeni nesil uçaklarla gerçekleştirdiğimiz filo dönüşümü, her geçen gün genişlettiğimiz uçuş ağımız, teknoloji ve insana yaptığımız yatırım, sürdürülebilir havacılığa yönelik girişimlerimiz, çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık konusundaki kararlılığımız; sürdürülebilir başarımızın mimarları olacak.”
“2050’YE KADAR KARBON EMİSYONUNU SIFIRA İNDİRECEĞİZ”
Söyleşimizin devamında sürdürülebilirlik ve karbon emisyonunun azaltılması konusunda hayata geçirilen çalışmaları da soruyoruz.
Bu alanda Pegasus Hava Yolları olarak kat ettikleri yoldan oldukça memnun olduklarını dile getiren Öztürk, çevresel hedefler anlamında yol haritalarının temel kilometre taşlarının Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) ile birlikte verilen “2050’ye kadar Net Sıfır Karbon Emisyonu” taahhüdü ve bu taahhüdü pekiştirmek amacıyla belirlenen 2030 ara dönem karbon emisyon azaltım hedefi olduğunu dile getiriyor.
Buna göre, birim yolcu kilometre başına düşen uçuş kaynaklı karbon emisyonunu, 2030’a kadar 2019’a kıyasla yüzde 20 azaltmayı hedeflediklerini ifade eden Öztürk, “Net sıfıra giden yolda; yeni nesil filo yatırımı ve alternatif enerji kaynaklarının kullanımı yoluyla sadece doğrudan karbon emisyon azaltımı değil, atık yönetimi ve iş süreçlerimizin dönüşümü gibi bu hedefe dolaylı katkı sağlayan pek çok girişimin yarattığı ivmeyle ilerliyoruz. Geçen yıl filomuza katılan 17 Airbus A321neo uçağın 10 adedinin finansmanı için emisyon yoğunluğu azaltımı ve cinsiyet eşitliğine dair taahhütler verdiğimiz ihracat kredi kurumu destekli uçak finansman modeli kendi kategorisinde türünün ilk örneğiydi” diyor.
2021 yılının Ekim ayından itibaren aylık karbon emisyonunu geçmiş yıllarla karşılaştırmalı olarak şeffaf bir şekilde paylaştıklarını da sözlerine ekleyen Öztürk, 2022 yılında başarıyla emisyon yoğunluğu anlamında iyi bir performans gösterdiklerini ifade ediyor.
Bu verimliliğin ardındaki birçok farklı etken olduğunu da söyleyen Öztürk, “Öncelikle filo dönüşümümüz ve sınıfının en verimli uçak tipi olan Airbus neo uçaklara yaptığımız yatırımlar burada önemli” diyerek başlıyor sözlerine ve devam ediyor: “Türkiye’nin en genç filosuna ve aynı zamanda tüm dünyada düşük maliyetli taşıyıcılar arasında en genç filolardan birine sahibiz. Bu verimliliğin yakıt tüketimi ve emisyon azaltımına ciddi katkısı var. Bunun dışında birçok operasyonel verimlilik çalışması yürütüyoruz. Önem verdiğimiz bir diğer konu da Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF). Özellikle Türkiye’de sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) üretimi için
paydaşlarla çalışmalarımızı sürdürürken, operasyonlarımızda SAF kullanımımızı artırarak sürdürüyoruz. Çevreye yönelik 2050 ve 2030 hedeflerimiz doğrultusunda ilerliyoruz.”
“ETKİN BİR YÖNETİŞİM YAPISI OLUŞTURDUK”
Yaratılan katma değeri sadece finansal performans açısından değil, aynı zamanda çevreye ve topluma etki açısından da daha iyi ölçme ve raporlama ihtiyacının olduğunu düşünen Öztürk, bu bağlamda, 2020 yılında Yönetim Kurulu tarafından yayımlanan “Kurumsal Sürdürülebilirlik Politikası” doğrultusunda önemli yenilikleri hayata geçirdiklerini de sözlerine ekliyor.
Geçtiğimiz iki yıl içerisinde etkin bir yönetişim yapısı oluşturduklarını ve flypgs.com internet sitesinde “Sürdürülebilirlik Merkezi”ni hayata geçirdiklerini söyleyen Öztürk, “Bu şekilde sürdürülebilirliğin bizim için önemi ve bu konudaki uygulamalarımız hakkında ilgilenen herkese açık ve kolay erişilebilir bilgi sunmayı amaçlıyoruz. Diğer yandan, sürdürülebilirlik stratejimizle geleceğe yönelik amaçlarımızı bir araya getiren temel bir referans belgesi olarak Sürdürülebilirlik Manifestomuzu da yayımladık. ‘Rotamız Sürdürülebilir Bir Gelecek’ diyerek, sürdürülebilir havacılığı desteklemeye ve daha sürdürülebilir yarınlar için mücadele etmeye devam edeceğiz” diyor.
Güliz Öztürk ile söyleşimizin sonunda bu yılın sonuna kadar olan hedeflerini ve uzun vadeli planlarını da sorduk. 2023 ve takip eden yıllarda yenilikçi, akılcı, ilkeli ve sorumlu yaklaşımımızla, sektördeki öncü pozisyonumuzu korumak ve daha da ilerletmenin ana hedefleri olduğunu ifade eden Öztürk, “Türkiye’nin turizm ve ticaret alanlarındaki potansiyeline gönülden inanıyoruz. Bu paralelde iç ve dış hatlarda seyahat talebinin önümüzdeki yıllarda büyümeye devam edeceğini öngörüyoruz ve bu doğrultuda yatırımlarımıza devam ediyoruz” diyerek noktalıyor sözlerini. (fortuneturkey)