admin | 21 Mart 2019 | Dünya, Tüm Manşetler A- A+
Lion Air’ın düşen Boeing 737 uçağının kaza raporuna göre, pilotlar son ana dek pilot el kitabından çözüm aradı.
Uzmanlara göre yaşananlar Etiyopya Havayolları’nın uçağının başına gelenlerle açık benzerlikler gösteriyor.
Deutsche Welle Türkçe’nin derlediği haberde, Reuters haber ajansı geçen yıl 29 Ekim’de düşen Lion Air’a ait JT 610 sefer sayılı Boeing 737 MAX 8 tipi yolcu uçağının kazadan önceki son dakikalardaki kokpit konuşmalarını da içeren raporla ilgili ayrıntıları yayınladı.
Rapora göre pilotlar uçağın neden aniden aşağıya doğru yöneldiğini çözebilmek için dakikalar boyunca uçağın pilot el kitabını karıştırdı. Pilotlar çaresizce uçağın burnunu yeniden yukarı kaldırabilmek için el kitabında çözüm aradı.
Söz konusu rapor, 10 Mart’ta düşen Etiyopya Havayolları’na ait ET 302 sefer sayılı aynı model uçak nedeniyle büyük önem kazandı.
Bu kazanın ardından birçok havayolu şirketi Boeing 737 MAX 8 modeli uçakları ikinci bir karara kadar hangara çekme kararı almış, 40’tan fazla ülke de hava sahalarını bu uçaklara kapadığını açıklamıştı.
Fransız Sivil Havacılık Güvenliği Soruşturma İdaresi’nden (BEA) Salı günü yapılan açıklamada Lion Air ile Etiyopya havayollarına ait aynı tip uçağın yaşadıklarının “açık benzerlikler” gösterdiği belirtildi.
Raporda birçok faktörün yanı sıra özellikle yanlış bilgi veren bir sensör yüzünden bilgisayarın uçağın burnunu nasıl otomatik olarak aşağıya yönlendirdiği ve pilotların böyle bir acil duruma uygun şekilde müdahale edebilmek için yeterli eğitime sahip olup olmadığı konuları ele alınıyor.
Reuters, Lion Air kazasıyla ilgili üç uzmanın kabin ses kayıtlarını değerlendirdiğini ve bununla ilgili bilgileri isim vermeden kamuoyuyla paylaşmayı kabul ettiğini, ancak ajansın bu kayıtlara ya da dökümlerine doğrudan erişimi olmadığını açıkladı.
Lion Air de ses kayıtlarının araştırmayı yürüten yetkililere verildiğini ve incelemelerin hâlâ devam ettiğini belirterek konuyla ilgili daha fazla açıklama yapmayı reddetti.
Kabinde neler yaşandı?
Rapora göre, uçak havalandıktan sadece iki dakika sonra ikinci pilot hava kontrole bir “uçuş kontrol problemi” yaşadıklarını ve 5 bin feet irtifada seyretmeye devam etmek istediklerini bildirdi.
Raporda sonraki dokuz dakika boyunca uçağın “stall” uyarısı yaptığı ve burnunu otomatik olarak aşağı yönlendirdiği kaydediliyor.
Kaptan pilotun uçağın burnunu kaldırmaya çabaladığı, ancak uçağın hatalı stall uyarısı nedeniyle otomatik olarak uçağın burnunu aşağı yönlendirmeye devam ettiği belirtiliyor.
Uçağın hızının havada tutunma süratinin altına düşmesi halinde, uçağın kanadında oluşan kaldırma kuvvetinin uçağın ağırlığını kaldıramaması durumu “stall” (perdövites) olarak adlandırılıyor.
Yüksek irtifada düz uçuş sırasında uçak stalldan, burun aşağı verilerek ve motor gücü artırılarak kurtarılabiliyor.
Birçok modern uçakta bu nedenle stall durumunda pilot bir şey yapmazsa otomatik olarak levyeyi öne iterek uçağın burnunu aşağı yönlendiren sistemler bulunuyor.
Aynı sorun bir gece önce de yaşanmıştı
Raporda yer alan bir diğer bilgi ise, aynı uçağın bir gece önce aynı problemi yaşadığı, ancak başka bir mürettebatın üç farklı kontrol listesini kullanarak problemin üstesinden geldiği yönünde.
Ancak sorunu çözen mürettebatın yaşadıkları problemle ilgili tüm bilgileri bir sonraki mürettebata aktarmadığı belirtiliyor.
Raporda tüm bunlar yaşanırken pilotların büyük ölçüde sakin kaldıkları, uçağın radardan kaybolmasından bir dakika önce kaptan pilotun hava trafikten 3 bin feet irtifanın altını diğer uçaklardan boşaltmasını istediği belirtiliyor.
Raporu değerlendirenlerden ikisi bir gece önce aynı sorun yaşandığında Lion Air’in kardeş Havayolu Batik Air’den bir kaptan pilotun da kabinde bulunduğunu ve yaşanan sorunu çözdüğünü kaydetti.
Söz konusu pilotun uçakta olduğunu ilk kez Bloomberg duyurmuştu. Gerek bu bilgi, gerekse uçağın Ocak ayında okyanustan çıkarılan diğer karakutusunun kayıtları söz konusu raporda yer almıyor.