admin | 18 Mart 2018 | Dünya, Tüm Manşetler A- A+
Bir uçak kazası olduğunda herkesin aklına gelen soru şudur: Düşerken neler yaşandı?
Bu, ölümden sonra neler “yaşandığı”nı sormak gibi! Bir uçak kazasından kurtulup üstüne de hatırlayabilen çok az kişi var. İşte onların anlattıkları…
Yıl 1971… 17 yaşındaki Juliane Koepcke ailesiyle Peru’nun Lima kentinden Iquitos’a uçacaktı. Juliane gitmek istemiyordu çünkü mezuniyet partisini kaçıracaktı.
Ayrıca uçmaktan öyle korkuyordu ki ancak annesi elini tutup yatıştırdığında katlanabiliyordu. Kalktıktan birkaç dakika sonra uçak bir fırtınaya girdi. Öyle şiddetli sallanıyorduk ki Juliane’in annesi de korkmaya başladı.
Motora bir yıldırım isabet etmesiyle uçağın içi bembeyaz oldu. Sonra ne mi oldu? Juliane anlatsın: “Kontrolsüzce aşağı doğru düşüyordum, ancak uçağın içinde değildim! Uçaktan fırlamıştım. Rüzgâr yanaklarımı ve kulaklarımı buz gibi okşuyordu. Yüzüm gittikçe uyuşmaya başladı. Yön duygumu tamamen yitirmiştim. Yalnızca aşağısı vardı ancak hareket edemiyordum, çünkü hâlâ koltuğa bağlıydım. Gözlerimi açtığımda kendimi bir ormanda buldum…” O gün 86 yolcu ve 6 mürettebattan yalnızca o kurtuldu. O koltuk Amazon Ormanları’nda dev ağaç dallarından Juliane’i korumuş, ağaç dalları da koltuğun çakılmasını engellemişti.
Yaralanmasına rağmen bir süre sonra kalkıp yürüyebildi. Ancak 4 gün sonra bazı cesetlerle karşılaştı. Doğa bilimci anne babasından öğrendikleriyle ormanda hayatta kaldı. 10 gün sonra 3 orman işçisi tarafından bulundu. Yaşadıkları “Miracles Still Happen” adlı 1974 yapımı filme konu oldu…HT Pazar’dan Serdar Yazıcı’nın haberi…
Ölümcül uçak kazalarını atlatanlar panik ve korkudan detayları hatırlayamıyor. En sık rastlanan etkiyse Juliane’in söz ettiği vertigo, yani yön duygusu kaybı.
Ancak hayatını kaybedenlerin büyük bölümü basınç ve oksijensizlikten bilinç kaybı yaşayıp olanları hissetmez bile.
1992’de Vietnam’da düşen bir uçaktan sağ çıkan Annette Herfkens ise “Bir anda nefes alışverişlerimi kontrol edemez oldum. Tek yapabildiğim koltuğu sıkıca tutmak ve gözlerimi kapatmaktı” diyor. “Çünkü o anda orada olmak istemiyorsunuz, kâbus olduğuna inanmak ve uyanmak istiyorsunuz. Ama hâlâ çığlıkları ve hızlanan motor sesini duyuyordum. En son patlamanın ardından ben de çığlık attım…” Onu kurtaranınsa emniyet kemerini takmaması olduğu varsayılıyor.
Zira Annette koltuğundan kayıp önündeki koltuğun altına girmiş, bir şekilde darbelerden korunmuştu. Gözlerini açtığında etrafta birkaç koltuk ve bir motor vardı. 30 kişiden başka kurtulan yoktu…
Annette’in anlattıklarını bilim de doğruluyor. Georgia Medical Institute’ün yaptığı araştırmaya göre içinde olmak istemediğiniz bir olayda ve çok korktuğunuzda beyin o kadar çok sinyal göndermeye başlıyor ki vücut kasılıyor, seslere odaklanıp içinde bulunduğu durumu inkâr etmeye başlıyor. Rüya olduğunu düşünmek ilk etkilerden bu nedenle.
1959 yılında Virginia’da düşen uçakta sağ kalan Phil Bradley ise düşüş anını, aynı o günkü gibi çok rahat anlatıyor: “Uçağın aşağı doğru düştüğünü hissedebiliyordum. Soğukkanlı olmak için gayret ettim. Etrafımdaki insanlar çığlık atarken ben şunu dedim: Parasını verdim, gidersem koltuğumu da yanımda götürürüm! Bu şakaya benden başka kimse gülmedi, zira benden başka kimse de kurtulmadı.”
Hollanda merkezli danışmanlık şirketi To70 ve Havacılık Güvenlik Ağı’nın yayımladıkları raporlara göre, uçak öyle güvenli bir ulaşım aracı ki bir uçak kazasında ölüm ihtimali 16 milyonda 1.
“EN SON KAHVE SERVİSİNİ HATIRLIYORUM”
Ülkemizde de ölümcül uçak kazalarından kurtulanlar var ancak hatırladıkları pek o anları yansıtmıyor. 8 Ocak 2003’te İstanbul – Diyarbakır seferini yapan THY uçağından kurtulan Gencer Güneş, “Son hatırladığınız nedir” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Hanımefendi, en son kahve servisinin yapıldığını hatırlıyorum. O kadar.” Aynı kazada kurtulan Celal Tokmak’ın yanıtı daha ilginç: “Bir an kendi aracımla kaza yaptım sandım. Gözümü bir açtım çığlık kıyamet…”
Hollanda’da 2009’da iniş sırasında kaza yapan uçaktan ağır yaralı olarak kurtulan Sevgi Kalan Suna ise yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Bineceğim uçağı gördüğümde, hiç hissetmediğim duyguları yaşadım. Senelerdir çok uçağa bindim, o güne kadar öyle duyguları o derece hissetmemiştim. Büyük bir sarsıntıydı, belki 30-35 saniye sürmüştür. Her şey bitti dediğim andı o an. Gerçekten anlatılmazdı. Uyandığımda hiçbir acı hissetmedim. Bacağımı çektiğimde parçalandığını gördüm.”
568 KAZADA YOLCULARIN YÜZDE 90’I KURTULDU
ABD hükümeti 1993 – 2000 yılları arasında ABD’deki kazaları inceledi. 53 bin 487 yolcu ve mürettebatın yer aldığı irili ufaklı 568 uçak kazası olduğunu tespit ettiler. İçinizi rahatlatacak haber, yolcuların yüzde 90’ı kurtuldu. Tam sayı 51 bin 207!
En kötü görünen 26 kazada bile insanların yarısından fazlası hayatta kaldı. Üstelik bazıları da kurallara uysa kurtulacaktı. Elbette yalnızca trajik olanlar ve yolcu uçakları basına yansıdığından, uçak yolculuğunun ölümcül olduğunu düşünenlerin sayısı epey arttı.
“EN SON ANA KADAR YAŞAMAK DÜŞÜNÜLÜR”
Bir uçağın düşüş anında neler yaşayabileceğini araştıran Türkiye Pilotlar Derneği Başkanı Emekli Pilot Necmi Ekici, “Ölüm karşısında 1 saniye de uzun olabiliyor. Ben havada infilak ettim. Yok olmakla var olmak gibi, çok uzun gelmişti. Ancak anladım ki kimse öleceğini düşünmez, en son ana kadar yaşamayı düşünür.” 2009’da İstanbul-Amsterdam seferini yaparken Schiphol Havaalanı’na inişe geçtiği sırada düşen uçaktan kurtulanların çoğu aynı ya da benzer şeyi söylemişti: “Öleceğimi düşünüyordum ancak buna inanmıyordum.” (HT Pazar)