admin | 26 Mart 2017 | Dünya, Gündem, Tüm Manşetler A- A+
1948-1968 Yılları arasında dönemin Yugoslavya topraklarında inşa edilen bugün Hırvatistan ile Bosna arasında kalan Avrupa’nın en büyük yer altı hava üssü olan Bihać doğaya teslim olmuş durumda.
Terkedilmiş durumdaki hava üssü orman ve doğanın eline geçmiş durumda. Doğanın elinde yeniden şekillenmeye başlayan hava üssünde çekilen fotoğraflar yeniden doğanın eline geçen topraklardaki değişimi ortaya koyuyor.
20 yıllık bir sürede inşa edilen üs o dönem için Yugoslavya’ya 5 milyar sterline mal olmuş.
Sovyetler tarafından C-47 uçağının lisans altında üretilen modeli Lisunov Li-2 artık ormanın bir parçası olmuş durumda.
Yılların etkisi tek bir fotoğraf karesinde özetlenmiş durumda.
Paslanan uçakların yanı sıra yer altı hangarlarında kalan pek çok teçhizatta zamana yenik düşmüş durumda.
Hava üssünün pisti de zamana yenik düşenler arasında, büyük oranda kendini koruyan pist artık uçaklara değil çatlaklardan filizlenen doğaya ev sahipliği yapıyor.
Avrupa’nın en pahalı ve büyük askeri yatırımı olarak gerçekleştirilen proje Yugoslavya’ya erken uyarı ve müdahale imkanı tanıyacak dev bir yatırım olarak planlanmıştı.
20 kiloton güçteki atom bombasının etkilerine dayanacak şekilde tasarlanan üs aynı zamanda stratejik konumlandırması ile büyük önem taşıyordu.
Yer altı hangarlarının girişleri ağaçlar tarafından hiç olmadan gizlenmiş durumda.
Hava üssünde sadece terk edilen uçaklar sadece Li-2 tipinde değil, dönemin Yugoslavya Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçakları da hava üssünde zamana yenik düşenler arasında.
Hava üssünün sahip olduğu yer altı hangarları iki avcı ve bir keşif filosuna ev sahipliği yapıyordu. Ayrıca tüm bu hava aracı ve diğer ekipmanların bakım ve teknik destekleri de yine yer altı hangarlarında sağlanıyordu.
Günümüzde özellikle bölgeden geçen mülteci ve göçmenler için önemli bir nokta konumunda bulunan hava üssünün tekrar kullanılması konusunda son 20 yılda çeşitli girişimler olmasına rağmen sonuç alınamadı.
Tesisin tekrar kullanıma açılamamasında Yugoslavya’nın çöküşü sonrasında kurulan ülkelerin sınır hattında askeri tesis kullanımı konusundaki kısıtlayıcı anlaşmanın büyük bir etkisi bulunuyor.